“Saat 8.40… Henüz herkes otellerindeyken erkenden kalkıp Venedik’in farklı yerlerini keşfetmeye doğru yola koyulduk. Yeni bir şehre gelmişsem en sevdiğim şey erkenden kalkıp kimseler yokken şehrin kokusunu içime çekmek. Venedik gibi dünyanın her yerinden turist çeken bir şehirde sokakları böylesine boş bulmak öyle zor ki! Bu şehirde hayat erken saatlerde başlıyor. Gondollara ve deniz motorlarına yüklenen gıdaların mağaza raflarındaki yerini alması için kürekler çekiliyor, hummalı bir koşturma başlıyor. Hemen yanımızda topuklu ayakkabı sesi duyuluyor, çalışanlar mağazalarını zamanında açmanın telaşında. Kimisi karşı kıyıya geçmek için gondol taksiye biniyor, kimisi yolu biraz uzatıp köprülerden geçmeyi tercih ediyor. Korna sesi duymadığım bu üçüncü günüm. Venedik sen ne güzel bir şehirsin…”
Venedik’in farklı bir enerjisi var. Ya çok seviliyor ya da hayal kırıklığı yaratıyor. Evet fazla turistik, evet fazla pahalı (bknz: gondol turu için 80 euro istemek) ama alışılmışın dışında bir şehir Venedik. Fotoğraflarda gördüklerimizden çok daha büyüleyici ve romantik bir yer. Sizler için kapsamlı bir Venedik gezi rehberi hazırladım, öncesinde biraz Venedik’i tanıtarak başlamak istedim. Sonrasında yeme içme ve gezilecek yerler ile ilgili bilgiler paylaştım. Venedik gezisi için umarım işinize yarar. Hadi o zaman, başlayalım!
Venedik Nasıl Oluştu? Neden Sular Altında Kaldı?
Yazının İçindekiler
Venedik’te hep bunu düşündüm: Acaba suyun üzerinde bir yaşam nasıl olurdu? Kazıkların üzerine kurulmuş bu şehirde yaşamak nasıl bir duyguydu? Kışın şehri sular bastığında hiç mi endişelenmiyorlardı? Kafamdaki sorulara cevap bulamasam da Venedik’in nasıl oluştuğuna dair seyahatim öncesi detaylı bir araştırma yapmıştım. Venedik halkı kendilerini saldırılara karşı savunmak için tam 600 yüzyıl önce akarsuların yönünü göllere yönlendirmiş. Bu nedenle şehir yavaş yavaş sular altında kalmaya başlamış.
Venediklilerin ise bu duruma çözümü hazırdı. Güzeller güzeli Venedik ahşap kazıkların üzerinde yükselen bir şehir haline geldi. Peki nasıl oluyor da ahşap kazıklar bunca yıldır çürümüyor? İşin sırrı Slovenya bölgesinden özel olarak getirilen ahşaplarda saklı. Bu ahşaplar suyun altında oksijen olmadığı için bunca yıldır çürümenin aksine daha da sağlamlaşmış. Bildiğiniz gibi ahşap oksijen (hava) ve su bir araya geldiğinde çürümeye başlıyor. Sudaki minerallerin de etkisiyle giderek sağlamlaşan ahşap kazıkların üzerinde yükselen taş evler Venedik’i bugün dünyanın en ünlü şehirlerinden biri haline getirdi.
Efsane mi Gerçek mi? Venedik Batıyor (mu?)
Hepimiz “Venedik sular altında kalmadan önce mutlaka görün” söylemine mutlaka denk gelmişizdir. Venedik yılın bazı günlerinde ‘acqua alta’ yani suyun aniden yükselmesi nedeniyle sular altında kalıyor. Adriyatik’ten gelen sular Venedik’e doğru harekete geçtiğinde şehir neredeyse 70-80 cm. suya gömülüyor. Venedik’i her yer sular altındayken görmek elbette farklı bir deneyim olurdu, ama tadı çıkar mıydı emin değilim!
Venedik’e haziran ayında gittiğimizde Bienal dönemine denk geldiğimiz için şehrin dört bir yanında harika eserler sergileniyordu. İçlerinden en dikkat çekici olansa İtalyan sanatçı Lorenzo Quinn’in küresel ısınmaya karşı bir an önce harekete geçme çağrısında bulunduğu “Support” isimli iki dev el heykeliydi. Her ne kadar New York Times Venedik için “İnsan eliyle yaratılmış en güzel şehir” dese de umarım ileride insan eliyle yok edilmiş en güzel şehir listesinde adını görmeyiz. Çünkü bilim adamları bu konuda oldukça karamsar. Tahminler 2100’e kadar Venedik’in tamamen sular altında kalacağı yönünde. Şehir her yıl 1-2mm. suya batıyor.
Venedik’e Ne Zaman Gidilir?
Venedik Roma’dan sonra gördüğüm en kalabalık ikinci İtalyan şehriydi. Tabii bunda haziran ayında gitmiş olmamın da etkisi vardı. Öncelikle Venedik hava durumu hakkında birkaç bilgi paylaşmak istiyorum. Venedik yaz aylarında öğlenleri çok sıcak, akşamları ise bir o kadar serin bir şehir. Denizden esen rüzgar akşamları ciddi derecede üşütüyor. Size tavsiyem yazın bile gitseniz şal, ince hırka gibi üşüdüğünüzde yanınıza alabileceğiniz kıyafetlerinizi bavula koyun. Venedik nemli bir şehir, öğlenleri kalabalığın da etkisiyle hava bunaltıcı oluyor. İlkbahar ve sonbahar aylarında gitmeyi düşünüyorsanız yağmur çizmelerinizi ve şemsiyenizi yanınızdan ayırmayın. Çünkü Venedik bahar aylarında oldukça yağmurlu oluyor. Kışın hiç gitmedim, ancak arkadaşlarımdan gidenler olduğu için biliyorum, eldivensiz gittikleri için soğuktan ellerinde uzun süre geçmeyen yaralar oluşmuştu. Eğer Venedik gezisi için kış aylarını tercih edecekseniz şehrin her tarafının açık olduğunu ve bolca rüzgar aldığını unutmayın.
Venedik denince akla gelen ilk iki etkinlik Venedik Karnavalı ve Venedik Bienali. Hem Venedik’i keşfetmek hem de uzun süre hafızanızdan çıkmayacak anılar yaşamak istiyorsanız seyahatinizi Venedik Karnavalı dönemine denk getirebilirsiniz. 1200’lü yıllardan bu yana kutlanan dünyanın en renkli karnavallarından biri olan Venedik Karnavalı döneminde şehirde maskeli ve ilginç kostümlü insanlarla dolaşmak kim bilir ne zevkli olur! Her sene ocak-şubat ayında düzenlenen ve iki hafta boyunca süren Venedik Karnavalı 2020 yılında 8-25 Şubat tarihleri arasında yapılacak. Aklınızda bulunsun! Venedik Bienali ise iki yılda bir düzenlenen dünyanın en önde gelen bienallerinden birisi. Altı ay boyunca süren Venedik Bienali 11 Mayıs-24 Kasım 2019 tarihleri arasında.
Venedik’e Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan Venedik’e Türk Hava Yolları günde karşılıklı üç sefer düzenliyor. Pegasus Hava Yolları da yaz aylarında Venedik’e direkt ulaşım sağlıyor. İstanbul-Venedik arası uçakla sadece 2.5 saat. Hem Türk Hava Yolları hem de Pegasus ile Venedik’e giderseniz Marco Polo Havalimanı’na iniyorsunuz. Marco Polo Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşım hakkında bilgiler ve kapsamlı Venedik ulaşım rehberi için yazımı okuyabilirsiniz.
Venedik’te Nerede Kalınır?
Venedik birçok İtalya şehrine göre daha pahalı. Fazla turistik olduğu için özellikle yaz aylarında Venedik otel fiyatları deyim yerindeyse uçuyor. Venedik konaklama açısından çok fazla seçeneğe sahip olsa da şehir büyük olduğu için konaklayacağınız yerin konumu önemli.
Venedik’te Konaklama İçin En İyi Bölgeler
Venedik’te konaklama yeri seçerken ilk düşündüğümüz şey valizlerimizle nasıl yürüyeceğimizdi. Evet, Venedik’te bu büyük bir sorun. Eğer kocaman bir valiziniz ya da yanınızda fazla eşyanız varsa tren istasyonundan kalacağınız otele gelene kadar biraz kol gücünüze ihtiyaç duyacaksınız 🙂 Venedik’te konaklama yeri araştırırken ilk yapmanız gereken otelin fiyatı kadar konumuna da dikkat etmek. Deniz otobüslerine ya da tren istasyonuna yakın bir yerde konaklarsanız üstünüze gelen kalabalığa bir de bavul taşıma stresi eklememiş olursunuz. Venedik’te konaklama tavsiyelerinde bulunduğum ve bölgelere göre kalınacak yerleri listelediğim Venedik Konaklama Rehberi yazımı okuyabilirsiniz.
Venedik Kaç Günde Gezilir?
Venedik küçük bir şehir gibi gözükse de her sokağın sonu farklı bir keşfe çıkıyor. Kanalları birbirine bağlayan 400’ü aşan köprüsü, eşsiz güzellikteki sarayları ve tarihi binaları ile Venedik gez gez bitmiyor. Biz Venedik gezimize üç gün ayırdık. İki gün Venedik gezilecek yerleri keşfettik, en son gün ise Murano-Burano adalarını gezdik. Eğer gün sıkıntınız yoksa size tavsiyem en az 3 gece konaklayacak şekilde bir program yapmanız. Çünkü şehirde mesafeler birbirine uzak, vaporetto saatini bekle, gideceğin yere ulaş, orayı gez, dön derken bir bakmışsınız akşam olmuş. Venedik seyahatim boyunca bana “günübirlik gidilir mi” sorusu çok sorulmuştu. Gidilir belki ancak çoğu yer eksik kalır.
Venedik Pahalı mı?
Bunu söylemeyi istemezdim ama Venedik en pahalı İtalya şehirlerinden biri. Restorana gittiğimizde kişi başı 5’er euro coperto (bahşiş) ücretini görünce gözlerimize inanamamıştık. Müzikli restoranlarda bu ücretin 13 euro’ya kadar çıktığını duyunca Venedik’in en pahalı Avrupa şehirlerinden biri olduğuna kanaat getirdim. Marketlerde su 1.5, 2 euro’dan başlayan fiyatlarla satılıyor. Sandviç fiyatları ise 5-20 euro arasında. Restoranlarda pizzalar 8-20 euro arasında, içkiler de 7 euro’dan başlıyor.
Venedik Yeme İçme Tavsiyeleri
Venedik her ne kadar pahalı bir şehir olsa da her bütçeye uygun yeme içme alternatifleri bulmak mümkün. Biz ilk akşam yemeğimizi Rialto Köprüsü’nün hemen yanındaki Ristorante Rialto’da yedik. İki pizza ve iki spritze 25 euro verdik. Ancak iki kişi için 5’er eurodan 10 euro da coperto almaları hoşumuza gitmedi. Hesap totalde 35 euro geldi. Sonradan öğrendiğim kadarıyla Venedik’in popüler bölgelerindeki restoranlarda bu uygulama oldukça yaygınmış. Milano, Roma ve Floransa’da da coperto verdiğimiz yerler olmuştu ancak 2-3 euro’yu geçmiyordu.
İkinci günümüzde Venedik’in meşhur “Cicchetti” servisini denedik ve çok hoşumuza gitti! Cicchetti nedir derseniz Roma, Milano, Floransa gibi şehirlerde sıklıkla karşımıza çıkan aperitivo geleneğinin bir benzeri. Akşam üstü birçok mekan lezzetli atıştırmalıklar hazırlıyor. Siz de içeceğinizi alıp yerel halk gibi ayak üstü kazınan midenizi doyurmanın keyfini yaşıyorsunuz. Biz tercihimizi Lonely Planet’in önermiş olduğu Cannaregio bölgesindeki La Cantina‘dan yana kullandık ve iyi ki gelmişiz dedik! Dışarıda masaları da var yer bulursanız şanslı sayılırsınız.
Venedik’te uygun fiyatlı yeme içme önerisi için bir diğer mekan Al Merca. Üçüncü günümüzde San Polo’daki meşhur Al Merca’nın şarap&sandviçleri ile kapanışı yaptık. Burası oldukça küçük bir mekan ve yemek saatlerinde inanılmaz kalabalık oluyor, çünkü sandviçleri çok lezzetli. Elinize alıp köprü manzarasına karşı yiyebilirsiniz.
İtalya’da yediğim en lezzetli dondurmalardan biri de Venedik’teydi. Bunun için istikamet Suso. Burası dünyaca ünlü bir dondurmacı. Tamamen doğal malzemeler kullanılarak üretilen dondurmaları o kadar beğendim ki üç gün boyunca buradan dondurma aldım 🙂 Önünde biraz kuyruk bekleseniz de bence değer. Antep fıstıklı, karamelli, bitter çikolatalı… Seçim sizin.
Venedik’ten Ne Alınır?
İtalya demek moda demek. Venedik de giyim konusunda çok fazla alternatife sahip ancak fiyatlar cep yakan cinsten. Hediyelik eşya almak isterseniz ilk seçeneğiniz Venedik maskesi olsun! Venedik’e gelip de maske almadan dönmek olur mu hiç 🙂 Boy boy, desen desen maskeler şehrin her yerinde karşınıza çıkıyor. Fiyatlar 8-9 euro’dan başlıyor 50 euro’ya kadar çıkıyor.
Venedik’ten ne alınır diyenler için bir diğer önerim Murano cam ürünleri. Bildiğiniz gibi Venedik’teki Murano adası cam ürünleri ile ünlü. El yapımı bardak, vazo, kolye, küpe vb. eşyalara mutlaka bakın derim. Burano adasına giderseniz el emeği göz nuru danteller de en güzel hediye seçeneklerinden biri. Her seyahatin olmazsa olmazı magnetler 1 euro’dan başlıyor 6-7 euro’ya kadar çıkıyor. Büyük Kanal ve San Marco Meydanı çevresi alışveriş için uğrak noktanız olacak.
Venedik Gezilecek Yerler
Venedik’te görülmesi gereken yerler fazla, ancak süreniz kısıtlıysa üzülmeyin! Venedik gezilecek yerler listesini çıkartırken şehrin ana meydanı olan San Marco’yu ilk sıraya aldım ve yakınlıklarına göre gezebileceğiniz yerleri sıralamaya çalıştım. Bu şekilde çok daha pratik olabileceğini düşündüm.
San Marco Meydanı (Piazza San Marco)
San Marco Meydanı Venedik’in kalbi dersem yanılmış olmam sanırım. Kaldığımız otel San Marco’ya çok yakın olduğu için buradan sayısız kere geçtim, her seferinde de inanılmaz bir kalabalık vardı. Turistlerin en yoğun olduğu yerlerden biri olan San Marco oldukça geniş bir meydan. Saraylar, müzeler, kilise ve restoranlarla çevrili meydanın simgesi ise sevimli güvercinler. Siz fotoğraf çekerken kadraja mutlaka gireceklerdir 🙂 San Marco Meydanı’ndaki tarihi yapılar mimari özellikleri ile ilk bakışta kendisine hayran bırakıyor. Bu yapılardan ilki San Marco Bazilikası.
San Marco Bazilikası (Basilica di San Marco)
San Marco Bazilikası Venedik gezilecek yerler listesinde ilk sırada olmayı hak eden bir yapı. Bazilikanın girişinde dikkatinizi bronz atlar çekiyor. Bu meşhur atlar Bizans İmparatorluğu’nun 11. yy’daki başkenti olan İstanbul’dan getirildiği için ayrı bir öneme sahip. Ancak bunlar orijinal değil, replikaları. Atların orijinali müzede saklanıyormuş. Bazilikanın ismi ise İncil’in yazarlarından biri olan San Marco’dan geliyor. San Marco’nun kemikleri de bazilikanın içerisinde muhafaza ediliyor.
Bizans mimarisinin izlerini taşıyan devasa katedralin içerisine ücretsiz girebilirsiniz. Ancak özellikle seyahatiniz yaz aylarındaysa kilisenin önünde bitmek bilmeyen bir kuyrukla karşılaşabilirsiniz. Biz ilk gün gördüğümüz giriş kuyruğu karşısında öyle şaşırdık ki ancak ertesi gün erken saatlerde kiliseyi gezebildik. Eğer siz de San Marco Bazilikası’nın içerisini gezmek istiyorsanız size önerim ziyaretinizi erken saatlerde yapmanız.
San Marco Bazilikası giriş bilgileri:
Kasım-Haziran ayları arasında saat 9.30-17.00 arası, Pazar günleri ve tatil günlerinde ise 14.00-16.30
Haziran-Kasım ayları arasında 9.45-17.00 arası, Pazar günleri ve tatil günlerinde 14.00-17.00 saatleri arası bazilikayı gezebilirsiniz.
San Marco Bazilikası’na giriş ücretsiz, eğer içerideki müzeleri görmek isterseniz 2, 3 ve 5 euro arası değişen fiyatlarla giriş yapabilirsiniz. Biz sadece kilisenin içerisini gezdik, altın tavan işlemelerine hayran kaldık.
Aziz Mark’ın Çan Kulesi (Campanile di San Marco)
San Marco Meydanı’ndaki devasa Çan Kulesi şehri tepeden görmek isteyenleri bekliyor. Eğer Venedik manzarasına bir de yukarıdan bakayım derseniz Aziz Mark’ın Çan Kulesi’ne çıkış 8 euro, kulede asansör de bulunuyor.
Dükler Sarayı (Palazzo Ducale)
San Marco Bazilikası’nın hemen yanında bulunan Dükler Sarayı bir zamanlar Venedik’in yönetim yeriymiş. Gotik tarzı ile dikkat çeken saray 1920’li yıllarda müzeye dönüştürülmüş. Dükaların taç giyme törenlerinin yapıldığı ve yaşadığı odaları gezebiliyorsunuz. Günümüzde birçok sergiye ev sahipliği yapan Dükler Sarayı’nın içerisini gezmek isterseniz giriş için yetişkin bilet 20 euro, öğrenci 13 euro. Eğer müzepass alırsanız Dükler Sarayı’nın da içinde bulunduğu birçok müzeyi ücretsiz gezebiliyorsunuz.
Dükler Sarayı ziyaret bilgileri:
1 Nisan-31 Ekim tarihleri arasında 8.30-19.00
1 Kasım-31 Mart tarihleri arasında 8.30-17.00 saatleri arasında Dükler sarayını gezebilirsiniz.
*Yaz döneminde her cuma Dükler Sarayı’nın gece 23.00’e kadar açık olduğu bilgisi aklınızda bulunsun.
Ahlar Köprüsü (Ponte dei Sospiri)
Venedik gezilecek yerler listemizin sonraki durağı Ahlar Köprüsü. San Marco Meydanı’nın biraz ilerisinde Ahlar Köprüsü karşınıza çıkacak. Dükler Sarayı ile hemen yanındaki hapishaneyi birbirine bağlayan bu köprünün adı da buradan geliyor. Hapishanedeki hücrelerine gitmeden son bir kez Venedik manzarasını görüp iç çeken mahkumlardan dolayı buraya İtalyanca “sospiro” iç çekme, ah etme anlamına gelen isim verilmiş.
Büyük Kanal (Canalazzo)
Ağır ağır suda süzülen gondolları en güzel izleyebileceğiniz yerlerin başında hiç şüphesiz Büyük Kanal geliyor. Sıra sıra dizilmiş evlerin yanı başında ilerleyen gondolların seyrine doyum olmuyor. Büyük Kanal St. Lucia Tren İstasyonu’ndan başlayarak San Marco Meydanı’nında son buluyor. Haritaya baktığınızda S harfine benzeteceğiniz Büyük Kanal Venedik’i ikiye ayırıyor.
Büyük Kanal çevresi özellikle akşam saatlerinde Venedik’in en popüler bölgelerinden biri. Civardaki cafe ve restoranlarda hem manzaranın tadını çıkarabilir hem de sosyalleşebilirsiniz. Bu bölgedeki restoranların fiyatlarını ortalamanın üzerinde aman dikkat!
Büyük Kanal’a Nasıl Gidebilirsiniz? Büyük Kanal San Marco Meydanı’na 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Aziz Mark’ın Saat Kulesi’nden ara sokaklara girdikten sonra her köşe başında bulunan tabelaları takip edip burayı rahatlıkla bulabilirsiniz.
Rialto Köprüsü (Ponte di Rialto)
Floransa’daki Ponte Vecchio, Bursa’daki Irgandı, Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma köprüsünden sonra dünyadaki dört çarşılı köprüden biri de Venedik’teki Rialto Köprüsü. Büyük Kanal’a bakan manzarası ile enfes fotoğraf karelerinin mimarı olan köprüde mücevher, deri çanta, eldiven, kürk vb. giyim eşyaları satan mağazalar var, ancak fiyatlar oldukça yüksek.
Rialto Köprüsü’nün hemen ilerisinde göreceğiniz bir diğer köprü ise Accademia Köprüsü. Burası Büyük Kanal’da görebileceğiniz dört köprüden ikincisi. Vaktiniz varsa Venedik’in en önemli sanat galerilerinden biri olan Accademia Sanat Galerisi’ni gezebilirsiniz. Giriş 9 euro.
Santa Maria Della Salute Bazilikası
Venedik’te kanallar arasında yolculuk yaparken bu bazilika sıkça karşınıza çıkacak. Görkemli kubbesi ile dikkat çeken kilisenin ilginç bir de hikayesi var. 1600’lü yıllarda şehri tamamen saran veba salgını yüzünden binlerce Venedikli hayatını kaybetmiş. Bunun üzerine Venedikliler veba salgınının durması halinde bir kilise inşa edeceklerine dair söz vermişler. Veba salgını bitince de barok mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Santa Maria Della Salute kilisesi inşa edilmiş.
Labirent Venedik Sokakları
Bence Venedik’i gezmenin en zevkli yolu sokaklarında kaybolmak! Meydanlara nazaran ara sokaklar çok tenha, kimi sokaklar ise tek kişinin geçebileceği kadar dar. Çoğu sokak başka bir köprüye çıkıyor. Gezdikçe öyle güzel köprüler görüyorsunuz ki kimi köprüler sadece tek bir eve ait! Önünde gondolu duruyor, o zaman başlıyorsunuz hayal kurmaya. Gondolunuza binerek işe gidiyorsunuz, sadece sizin evinize çıkan köprüden geçerek dışarı çıkıyorsunuz. Ne güzel bir lükstür bu. Gezinizi ana meydanlarla sınırlamayın, ara sokaklarda sizi bekleyen şahane şeyler var!
Acqua Alta Kitabevi (Libreria Acqua Alta)
Venedik ve kitabevi ne alaka diyebilirsiniz ancak burası daha önce görmüş olduğunuz kitapçılardan çok farklı. Adını Venedik’in meşhur gel-gitleri sonucu oluşan “acqua alta” yani suların yükselmesinden alan Libreria Acqua Alta‘nın fotoğraflarını birçok kez internette görmüştüm ve ziyaret etmeyi çok istiyordum. Kısmet bu yazmış 🙂 Girişte sizi “Dünyanın en güzel kitapçısına hoşgeldiniz” yazısı karşılıyor. Daha önce küvet ve gondola doldurulmuş kitaplara şahit olmadığım için içeriye ilk girdiğimde manzaraya hayran kaldım. Küçük bir dükkan ve her yeri kitap dolu. Kitabevinin sahibi kitaplarını su baskınından korumak için yüksek yerlere koymanın yanı sıra gondollardan da yardım almış, bence süper bir fikir ortaya çıkmış 🙂 Burada “bestseller” kitaplara yer yok. Yaşanmışlığın izleri ile dolu, yıllanmış, kim bilir kimlerin evlerine konuk olmuş kitaplar, ansiklopediler, dergiler sizi bekliyor. Birçoğu tabii ki İtalyanca ama orada bulunmak bile insanı mutlu ediyor. Venedik gezinizi turistik yerlerle sınırlamayın ve mutlaka yarım saatinizi Castello’daki Libreria Acqua Alta’ya ayırın.
Venedik Gezilecek Yerler: Burano & Murano Adası
Venedik’te iki ve daha üzeri gün kalacaksanız bir gününüzü mutlaka Burano ve Murano adalarına ayırmanızı öneririm. Özellikle renkli evleriyle Burano Adası fotoğraf düşkünüyseniz tam aradığınız yer! Burano & Murano adasına dair ulaşım ve gezi notlarımı Burano Adası ve Murano Adası Gezi Rehberi yazımda bulabilirsiniz.
Venedik’te Büyük Kanal Turu
Venedik’e kadar gelmişken kanal turu yapmamak olmaz. Bunun için yapmanız gereken Santa Lucia tren istasyonunun önünden kalkan 1 numaralı vaporettoya binmek. Sarayların önünden geçerken hangisinin fotoğrafını çekeceğinizi şaşırıyorsunuz. Yaklaşık 45 dakika süren tur San Marco’da sona eriyor. Yukarıda sıraladığım yapıların büyük bir kısmını turda görme şansınız var. Fırsatınız varsa kaçırmayın! Üstelik günlük bilet alırsanız turu ücretsiz yapabiliyorsunuz.
Venedik’te Gondol Turu
Venedik demek gondol demek. Evet çok romantik ve özel bir deneyim olabilir ancak sıra fiyatlara gelince durum ne yazık ki o kadar iç açıcı değil. Özellikle son yıllarda euro’nun önlenemez yükselişi karşısında Venedik’te gondol turu yapmak biraz lükse kaçıyor. 2017 Gondol turu ücreti 6 kişiye kadar 80 euro. Burada şöyle bir durum söz konusu. 2 kişi de binseniz, 6 kişi de binseniz toplam istenen para 80 euro. Eğer buraya kadar geldim, yapmasam gözüm açık gider derseniz gondola bineceğiniz yerde birkaç kişi daha bulup ortak binmeyi teklif edebilirsiniz. Böylece cebinizden çıkan para çok daha az olur. Ama ben sevgilime romantik bir sürpriz yapacağım, kimseyi yanımda istemem diyorsanız 80 euro’yu gözden çıkartacaksınız. Üstelik bu gündüz fiyatı. Eğer ay ışığında gondol turu yapmak isterseniz fiyat 100 euro’ya çıkıyor. Gondol turları 40 dakika sürüyor, bana yetmedi biraz daha gezmek istiyorum derseniz fiyata 40 euro daha ekleniyor. Rialto Köprüsü ve San Marco Meydanı önü gondol turu yapmak için en uygun iki yer. Siz binmeden önce pazarlık yapmayı bir deneyin. Belki fiyatı biraz daha aşağı çekebilirsiniz. Biz gondol turu yapmak yerine Büyük Kanal’da vaporetto turu yaptık. Bir günlük bilet aldığımız için tura ekstra ücret de vermedik.
Venedik Müze Kartı
Venedik seyahatinizi müzelerle taçlandırmak isterseniz Venedik müze kart almanızı öneririm. Çünkü iki müze gezmek isteseniz müze kart parasını zaten vermiş oluyorsunuz. Venedik müze kartın geçerli olduğu müzeler ise şöyle:
San Marco Meydanı’ndaki Dükler Sarayı, Correr ve Arkeoloji Müzesi ile şehirdeki ve adalardaki diğer saray ve müzelerden Ca’Rezzonico, Ca’Pesaro, Murano Cam Müzesi ve Burano Dantel Müzesi gibi 11 müzeyi Venedik müze kartı ile ücretsiz gezebilirsiniz. Venedik müze kart fiyatı 32.40 euro, eğer öğrenci kartınız varsa 26.40 euro. Müze kart altı ay boyunca geçerli. Daha detaylı bilgiyi buradan öğrenebilirsiniz.
Venedik’te Mutlaka
- Venedik’te havanın ne olacağı hiç belli olmuyor. Sabah güneş varken öğlen birden yağmur başlayabiliyor. Hangi mevsimde giderseniz gidin şemsiyenizi bavulunuza koyun.
- Venedik kaybolarak gezilen şehirlerden biri. Ara sokaklara daldığınızda ‘ben neredeyim’ endişesi yaşayabiliyorsunuz, ancak tabelaları takip ederseniz ana meydanlara kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Biz seyahatlerimizde Maps.me uygulamasını kullanıyoruz ve gideceğimiz şehrin önceden haritasını indiriyoruz. Kullanmak için internete de ihtiyacınız olmadığı için gideceğiniz yeri kolayca bulabiliyorsunuz.
- Venedik’e yüksek sezonda gitmeyi planlıyorsanız rezervasyonunuzu çok önceden planlamanızda fayda var. Çünkü hem yer kalmayabilir hem de cebinizden daha fazla para çıkabilir.
- Venedik’te spor ayakkabı en rahat seçim, çünkü burada bolca yürüyeceksiniz. Şık kıyafetlerinizi spor ayakkabı ile kombinlemeyi denemenizi öneririm 🙂
- Venedik’te araba girişine izin verilmediği için eğer buraya araba ile gelecekseniz şehirdeki otoparklara arabanızı bırakabilirsiniz. San Marco otoparkının günlük park bedeli 32 euro, eğer online rezervasyon yaptırırsanız 30 euro’ya düşüyor. Tronchetto’daki park yeri diğerine göre daha uygun; günlük 21 euro. Park yeri konusunda daha detaylı bilgileri Venedik Ulaşım Rehberi yazımdan okuyabilirsiniz.
Venedik’ten Sirmione Kasabası ve Garda Gölü’nü de ziyaret etmek isterseniz yazıma buyrun. Bologna gezi rehberi yazımı da okuyabilirsiniz.
*Seyahatlerimle ilgili daha fazla fotoğraf için beni seyahatimgeldi instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.
*Yazı veya konuyla ilgili kafanıza takılan bir şey mi var? Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim:)
merhaba blog çok güzel ama venedik fotoları açılmıyor