Beton binalar arasında mahsur kalan bünyelerimize ilaç gibi gelecek bir yere götürmek istiyorum sizleri. Atatürk Arboretumu İstanbul’un yanı başında ama bir o kadar da uzakta… Atatürk Arboretumu’na adım atar atmaz İstanbul’da böyle yerler de mi varmış diyeceğinize eminim. Evet, söylenişi birazcık zor. Peki, arboretum ne demek? Bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla ağaç, ağaççık ve odunsu bitkilerin yetiştirilip sergilendiği botanik bahçeleri arboretum olarak adlandırılıyor. Arboretumları bir nevi canlı ağaç müzesi olarak adlandırabiliriz. 1949 yılında kurulan Atatürk Arboretumu 2000’i aşkın bitki türüne ev sahipliği yapıyor.
Atatürk Arboretumu Nerede? Nasıl Gidilir?
Yazının İçindekiler
Atatürk Arboretumu İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Bahçeköy’de yer alıyor. Zaten Bahçeköy yolunda ilerlemeye başladığınızda trafik azalıyor ve yemyeşil bir manzara sizi karşılamaya başlıyor. Kemerburgaz yolunda yer alan Atatürk Arboretumu’na en kolay ulaşım şekli arabayla. Yol üzerine arabanızı ücretsiz olarak park edebilirsiniz. Toplu taşıma ile gelmeyi düşünüyorsanız Hacıosman metro istasyonunun önünden hareket eden 42HM numaralı Bahçeköy-Hacıosman metro arasında sefer yapan otobüslere binerek yaklaşık yarım saatte arboretuma ulaşabilirsiniz. 42T Bahçeköy-Taksim, 42 Bahçeköy-4. Levent, 153 Bahçeköy-Sarıyer Atatürk Arboretumu’ndan geçen diğer otobüs hatları. İnmeniz gereken durak ise Kemerburgaz Yolu. Duraktan indikten sonra kısa bir yürüyüş sizi bekliyor. Otobüslerin hareket saatlerini buradan kontrol edebilirsiniz.
Atatürk Arboretumu Giriş Ücreti
Atatürk Arboretumu’na hafta içi ve hafta sonu olmak üzere iki farklı giriş ücreti bulunuyor. Eğer burayı hafta içi ziyaret etmek isterseniz yetişkinler için giriş ücreti 7.5 TL, öğrenciler için 2.5 TL. Hafta sonu ise fiyatlar maalesef yükseliyor. Yetişkinler için hafta sonu giriş ücreti 20 TL, öğrenciler içinse 7.5 TL. Orman Fakültesi’nde okuyan öğrenciler Atatürk Arboretumu’nu ücretsiz ziyaret etme hakkına sahipler. (*Fiyatlar 2019 yılı Ekim ayına aittir.)
Ziyaret Saatleri
Atatürk Arboretumu’nu pazartesi ve dini bayramların ilk günü haricinde 8.30-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Atatürk Arboretumu Giriş Kuralları
Atatürk Arboretumu park değil bir ağaç müzesi olduğu için girişte sıkı kurallar söz konusu. Herhangi bir müzeyi gezmek istediğinizde nasıl belli kurallara uymanız isteniyor, burasını da öyle düşünebilirsiniz. İçeriye girer girmez çantanızı kontrol ediyorlar. Öncelikle içeriye yiyecek sokamıyorsunuz. Su hariç içecek de kabul edilmiyor. Bu nedenle gelmeden önce karnınızı iyice doyurmanızda fayda var. Karara karşı çıkanlar olsa da etrafın kirletilmemesi adına bence doğru bir uygulama. İçeride piknik yapmak, top oynamak yasak. Piknik yapma hayali ile buraya gelmeyi düşünüyorsanız rotanızı beş dakikalık mesafedeki Belgrad Ormanı’na çevirebilirsiniz. Parka evcil hayvanla da giriş yapılamıyor.
Arboretuma gelmeden önce fotoğraf makinesinin alınmadığına dair yorumlar okumuştuk, ancak biz makine ile hiçbir sorun yaşamadan içeriye girdik. Sadece tripod getirmenize izin verilmiyor ve düğün, nişan gibi profesyonel fotoğraf çekimleri özel izinle yapılabiliyor. Önceden randevu alıp 472 TL’lik çekim ücretini bankaya yatırıyorsunuz ve dekontu girişte görevlilere iletiyorsunuz. İçeriye ise sadece 6 kişilik ekibin girmesine izin veriliyor. Birçok yerde olduğu gibi burada da drone kullanımının yasak olduğunu hatırlatmak istiyorum. Arboretumu havadan çekme hayallerimiz suya düştü maalesef…
Doğa, Huzur, Sakinlik, Bol Oksijen…
Atatürk Arboretumu 296 hektarlık oldukça geniş bir alan. Girişte size verilen broşürde alanın haritası bulunuyor. Gideceğiniz yerleri haritadan belirleyip o şekilde gezebilirsiniz. Girişte biri sol tarafta biri sağ tarafta olmak üzere iki tane gölet var. Ekim ayının ortasında ziyaret ettiğimiz arboretumda yapraklar yavaş yavaş dökülmeye, ağaçlar sarı-kızıl renge dönmeye başlamıştı. Gölette yüzen su kaplumbağaları, kuğular, ördekler ve balıklarla seyrine doyulmayan bir güzelliğe şahit olduk.
Arboretumun her bir köşesinde ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinden getirtilen ağaçlar ve bitkiler yerleştirilmiş. Örneğin, Çin ve Japonya’da yetişen ağaç türlerinden örnekleri burada görme şansı elde edebilirsiniz. Birçoğunun yanında nereden geldiği, cinsi ve özellikleri hakkında bilgilerin yer aldığı panolar bulunuyor. Böylelikle ağaç türleri hakkında bilgi de edinebiliyorsunuz. Büyük gölün etrafında yürüyüş yapmak isterseniz başta Ginkgo biloba ve Uludağ göknarı olmak üzere sığla ağacı, Mamut ağacı, Macar meşesi gibi farklı ağaç türlerini görebilirsiniz. Atatürk Arboretumu’nun dünyanın en büyük meşe koleksiyonuna sahip botanik bahçelerinden biri olduğunu da hatırlatmak istiyorum.
Biz hafta içi geldiğimiz için ziyaretçilerin büyük bir çoğunluğunu okul gezisi yapan öğrenciler oluşturuyordu. Küçük yaşlarda ağaçları, bitkileri tanımaları, doğa sevgisini öğrenmeleri ne güzel… Eğer fırsatınız varsa hafta içi erken saatlerde gelmenizi ve buranın tadını kalabalık olmadan çıkarmanızı tavsiye ederim.
Atatürk Arboretumu ziyaretçilerine her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor. Karlar altında da muhteşem görüneceğine eminim. Biz arboretumda bol bol yürüyüş yaptık, başladığımız yere döndüğümüzde baktık ki dört saati geride bırakmışız. Tabii bir de işin içerisine fotoğraf çekimi eklenince geçirilen süre ister istemez uzuyor:) Eğer siz de birkaç saatliğine de olsa kafanızı dinlemek, huzur bulmak ve gözlerinizi yeşilin en güzel tonlarıyla buluşturmak isterseniz Atatürk Arboretumu’na yolunuzu mutlaka düşürün. Gün sonunda temiz havanın etkisiyle mışıl mışıl uyuyacağınıza emin olabilirsiniz:)
*Seyahatlerimle ilgili daha fazla fotoğraf için beni seyahatimgeldi instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.
*Yazı veya konuyla ilgili kafanıza takılan bir şey mi var? Düşüncelerinizi yorumlara yazarsanız çok sevinirim:)